ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

KOZLUK

Kozluk Batman ilinin en büyük ilçesidir. Yüksek dağların etrafında kurulmuş tarihi bir ilçedir. 
3.jpg

Kozluk Batman ilinin en büyük ilçesidir. Yüksek dağların etrafında kurulmuş tarihi bir ilçedir. Evliya Çelebi'nin yazdığına göre Kozluk halkı eğitimli, hoşgörülü ve cesur bir halkın torunlardır.
KOZLUK İLÇE TARİH
Tarihi bir yerleşim birimi olan Kozluk'un eski adı Hazo'dur. Kozluk'ta M.Ö. 8000 - 8600 yıllarına ait arkeolojik kalıntılar bulunmuş ve bu arkeolojik kalıntılar Diyarbakır arkeoloji müzesinde bulunmaktadır. İlçenin en eski yerleşim birimlerinden biri olan Kale mahallesinde ve civarında İbrahimbey camii, Hıdırbey camii ve Kozluk kalesi gibi geçmişi günümüze taşıyan tarihi yapıtlar bulunmaktadır. Kozluk kalesinde yaşayan insanlar içme sularını 10 km. uzağındaki Kandil kalesinden, kanal vasıtasıyla temin ediyorlardı. Hoza kalesi, eskiden Sasun Kalesi ve Kandil Kalesi'nin üçüncü saçayağı olarak inşa edilmişti. Bu üç kale arasındaki koordinasyon sayesinde bölge yabancı güçler açısından işgal edilmesi oldukça güç ve zor olan bir alan haline gelmişti.


Tarihte Sasun isyani olarak bilinen aslında Hazo isyani olan isyanın adından 1938 yılında ilçe statüsüne getirilen Kozluk, ilk önce Siirt ardından da Batman'a bağlanmıştır. Bir stratejik konumu dolayısıyla ilçe halkı 1990'lara kadar çarşı olarak adlandırlan dağ yamacında yerleşimini sürdürmüştü. Bu tarihten sonra ise hem artan nüfus hem de toprak dolayısıyla Üçyol olarak adlandırılan ovaya yerleşmeye başlamıştır. İlçede bulunan Angebire bölgesi hem ağaçlık hem de yeraltı su kaynağı dolayısıyla yazın iyi bir tatil bölgesidir. Ayrıca ilçede bulunan Halilen köyüde de Sarılık hastalığı için sürekli akan bir su bulunmaktadır ve her yıl hem bölgeden hem de bölge dışından insanlar şifa bulmak için köye gitmektedir. İlçenin Kuzeyinden Pisyar çayı akmakta batısında ise Güneydoğunun en büyük dağlarından biri olan Mereto dağı bulunmaktadır.
Kozluk Görünüm
Yaklaşık 32 binlik bir nüfusa sahip olan Kozluk, Türkiye-İran karayolunun geçtiği güzergahta bulunur. 1990'ların ortasına kadar Kozluk güçlü aşiretlerin etki alanı içerisinde kalmış; bu tarihten sonra ise aşiret yapısı hızlı bir şekilde çözülmeye başlamıştır. Kozluk'ta halı hazırda iki tuğla fabrikası, iki halısaha, tam teşekküllü bir hastane, bir konferans salonu, bir aile çay bahcesi ve iki yatılı okul bulunmaktadır. Kozluk'a bağlı Ase denen köyün civarında ise bir baraj inşa edilmektedir. Bu baraj biterse ovadaki köylerde sulu tarım yapılaağından ilçenin ekonomisinin oldukça güçleneceği öngörülmektedir. Kozluk dağ ile ovanın kesiştiği bir noktadadır. Kozluk'a bağlı köylerin yarısı ovalı diğer yarısı ise Dağlı dediğimiz kişilerden oluşmaktadır. Her iki kesim arasında çok önemli farklılıklar bulunmaktadır. Ovalılar daha uysal ve tarım ile uğraşır iken,şehirli dediğimiz kesimler ise genellikle sert bir mizaca ve kararlı, zora başvurmayı seven bir doğaya sahiptir. Kozluk kalesi, Angebiresi, İbrahim bey camisi, Hıdırbey camisi ve dağlardan ovaya bakan manzarası ile Kozluk, görülmeye değer bir ilçedir.
Kozluk Görünüm
KOZLUK İLÇE TARİHİ
Kozluk Batman ilinin en büyük ilçesidir. Yüksek dağların etrafında kurulmuş tarihi bir ilçedir. Evliya Çelebi'nin yazdığına göre Kozluk halkı eğitimli, hoşgörülü ve cesur bir halkın torunlardır.


Tarihi bir yerleşim birimi olan Kozluk'un eski adı Hazo'dur. Kozluk'ta M.Ö. 8000 - 8600 yıllarına ait arkeolojik kalıntılar bulunmuş ve bu arkeolojik kalıntılar Diyarbakır arkeoloji müzesinde bulunmaktadır. İlçenin en eski yerleşim birimlerinden biri olan Kale mahallesinde ve civarında İbrahimbey camii, Hıdırbey camii ve Kozluk kalesi gibi geçmişi günümüze taşıyan tarihi yapıtlar bulunmaktadır. Kozluk kalesinde yaşayan insanlar içme sularını 10 km. uzağındaki Kandil kalesinden, kanal vasıtasıyla temin ediyorlardı. Hoza kalesi, eskiden Sasun Kalesi ve Kandil Kalesi'nin üçüncü saçayağı olarak inşa edilmişti. Bu üç kale arasındaki koordinasyon sayesinde bölge yabancı güçler açısından işgal edilmesi oldukça güç ve zor olan bir alan haline gelmişti.
15.jpg
Tarihte Sasun isyani olarak bilinen aslında Hazo isyani olan isyanın adından 1938 yılında ilçe statüsüne getirilen Kozluk, ilk önce Siirt ardından da Batman'a bağlanmıştır. Bir stratejik konumu dolayısıyla ilçe halkı 1990'lara kadar çarşı olarak adlandırlan dağ yamacında yerleşimini sürdürmüştü. Bu tarihten sonra ise hem artan nüfus hem de toprak dolayısıyla Üçyol olarak adlandırılan ovaya yerleşmeye başlamıştır.
14.jpg
 İlçede bulunan Angebire bölgesi hem ağaçlık hem de yeraltı su kaynağı dolayısıyla yazın iyi bir tatil bölgesidir. Ayrıca ilçede bulunan Halilen köyüde de Sarılık hastalığı için sürekli akan bir su bulunmaktadır ve her yıl hem bölgeden hem de bölge dışından insanlar şifa bulmak için köye gitmektedir. İlçenin Kuzeyinden Pisyar çayı akmakta batısında ise Güneydoğunun en büyük dağlarından biri olan Mereto dağı bulunmaktadır.
5.jpg
Yaklaşık 30 binlik bir nüfusa sahip olan Kozluk, Türkiye-İran karayolunun geçtiği güzergahta bulunur. 1990'ların ortasına kadar Kozluk güçlü aşiretlerin etki alanı içerisinde kalmış; bu tarihten sonra ise aşiret yapısı hızlı bir şekilde çözülmeye başlamıştır. Kozluk'ta halı hazırda iki tuğla fabrikası, iki halısaha, tam teşekküllü bir hastane, bir konferans salonu, bir aile çay bahcesi ve iki yatılı okul bulunmaktadır.
9.jpg
 Kozluk'a bağlı Ase denen köyün civarında ise bir baraj inşa edilmektedir. Bu baraj biterse ovadaki köylerde sulu tarım yapılaağından ilçenin ekonomisinin oldukça güçleneceği öngörülmektedir. Kozluk dağ ile ovanın kesiştiği bir noktadadır. Kozluk'a bağlı köylerin yarısı ovalı diğer yarısı ise Dağlı dediğimiz kişilerden oluşmaktadır.
2.jpg
 Her iki kesim arasında çok önemli farklılıklar bulunmaktadır. Ovalılar daha uysal ve tarım ile uğraşır iken,şehirli dediğimiz kesimler ise genellikle sert bir mizaca ve kararlı, zora başvurmayı seven bir doğaya sahiptir. Kozluk kalesi, Angebiresi, İbrahim bey camisi, Hıdırbey camisi ve dağlardan ovaya bakan manzarası ile Kozluk, görülmeye değer bir ilçedir.
KOZLUK İLÇE FİZİKİ VE COĞRAFYA
Fiziki ve Coğrafi Yapı
6.jpg
Eski adıyla Hazo ve Hazzo olarak bilinen Kozluk İlçesi, Batman ilinin kuzeydoğusunda ve Batman’ a 60 Km mesafede, Kozluk (Hazo) kalesinin etrafında kurulmuş eski bir yerleşim yeridir.
11.jpg
Kozluk ilçesi Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusuf Han’ ın Kara Zo Kabilesini buradaki dağlara yerleştirmesiyle şehir kurulmuş ve Şehr-i Zor anlamına gelen Hazo ismi verilmiş ve Hazo Kalesi Kurulmuştur. İlçemiz 1514 yılında Osmanlı yönetimine geçmiş olup, Cumhuriyetin ilk yıllarında Sason ilçesine bağlı bir nahiye iken 1938 yılında Kozluk adıyla ilçe olmuştur. 1990 yılına kadar Siirt iline bağlı iken 1990 yılında il olan Batman’ a bağlanmıştır.
12.jpg
İlçemiz, Batman ilinin kuzeydoğusunda 1119 Km2 alana kurulmuş olup ortalama rakımı 890 metredir. Doğusunda Bitlis ve Siirt illeri, batısında Diyarbakır ili, kuzeyinde Sason ilçesi, güneyinde Beşiri ilçeleri ile çevrilidir. Arazi yapısı itibariyle kuzeyi ve güney doğusu yüksek sarp dağlarla kaplı olup, güneyde Dicle vadisine, batıda Batman çayına doğru ovalıktır. İlçenin iklimi kışları sert ve yağışlı , yazları sıcak ve kurak geçer. En soğuk ayları Ocak-Şubat, en sıcak ayları Temmuz ve Ağustos’tur.
KOZLUK İLÇE TARİHİ ESERLERİ
Kozluk Turistik Yerleri
Hazzo Kalesi
4.jpg
Ne zaman yapıldığı belgelerle kanıtlanmış değildir. Ancak, Roma İmparatorluğu zamanında yapıldığı rivayet edilmektedir. Kale ilçenin kuzeyinde kireç taşları üzerinde aynı kayaçlardan inşa edilmiştir.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde kale surlarının 1600 adım uzunluğa sahip olduğunu yazmıştır. Günümüzde ise surlar çeşitli sebeplerle yıkılmış, sadece iç kale ayakta kalmıştır.
Rabat Kalesi
10.jpg
Bekirhan bucağının Yanıkkaya köyünde bulunan kalenin büyük bölümü halen ayakta olmakla birlikte kalenin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı; bilinmemektedir. Bu kalelerle birlikte Bölükkonak köyünde "Kandil Kalesi" adında; bir kale bulunmaktadır.
HIDIR BEY MEZARLIĞINDA BİR MEZAR
Hıdır Bey Camii :
8.jpg
Kitabesine göre 1539 (Hicri 890) yılında Hazzo ve Sason beyi Ebu Bekir Roşki'nin oğlu Hıdır Bey tarafından yapılmıştır. Minaresi yıkılmış olup çeşitli restorasyonlardan geçmesine rağmen iç yapısı büyük oranda orijinalliğini korumaktadır. Bunların dışında yine Hazzo beyleri tarafından yapılmış olan ve bu beylerin isimleriyle anılan camiler: 
13.jpg
İslam Bey ve Mehmet Bey camileridir. Bu camilerin tümü aynı zamanda birer medrese görevini görüyorlardı. Üzerinde durulması gereken tarihi eserlerden biri de Kaletepe köyünde Sason Çayı üzerindeki tek kemerli asma köprüdür. Rivayete göre Malabadi Köprüsü ile aynı tarihte ve aynı kimseler tarafından yapılmıştır.
İbrahim Bey Camii
7.jpg
Kitabesine göre 1705 (Hicri 1117) yılında "Gemen Aşireti"nden Murtaza Bey'in oğlu İbrahim Bey tarafından yapıldığı belirtilmiştir. Beş kemer üzerine yapılan caminin minaresi yazı ve işlemelerle süslüdür. Minarenin şerefesine biri yüz, diğeri doksan dokuz basamaktan oluşan iki ayrı merdivenle çıkılmaktadır. Camide, diğer camilerde nadir olarak görülen, kıble yönünde on iki çizgiye bölünmüş bir güneş saati, namaz vakitlerinin belirlenmesinde kullanılmıştır.